türkiye’de kumar yargı yetkisi türkiye 13

Serkan Ağar Türkiye Futbol Federasyonu TÜRK İDARE HUKUKU SİTESİ

Cemiyetin Tüzüğünde gösterilen amaç ve amacın gerçekleştirilmesi için sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediğini, defter, hesap ve kayıtların mevzuata ve dernek tüzüğüne uygun olarak tutulup tutulmadığını inceler ve en az dört ayda bir denetim sonuçlarını rapor halinde Yönetim Kurulu’na ve toplandığında Genel Kurul’a sunar. Olağanüstü Genel Kurulun toplantıya çağrılmasında ve toplanmasında da olağan genel kurullara ilişkin hükümler uygulanır. I) Gündeminde organ seçimleri maddesinin de yer aldığı Genel Kurullar iki gün sürer. Madde 15 – Genel Kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı asıl üyelerden oluşur. Madde 12 – Cemiyet üyeliğinden çıkarılanlarla kendisi ayrılanlar bütün haklarını yitirmiş olurlar. Üyelikten çıkarılanlarla istifa edenler ayrılma tarihlerine kadar var olan ve gerçekleşen her türlü borçlarını ödemek zorundadırlar. Üyelikten kendisi ayrılanların ya da çıkarılanların kazanılmış hak ve alacakları Cemiyete kalır. Hukukun temel işlevi olan uyuşmazlık çözümü, uyuşmazlık çözümünde yorum, hukuk yaratma, takdir kullanma ve neticede hüküm kurma aşamaları teorik düzlemde ele alınmaktadır. Bu kapsamda hukuk ve dil ilişkisi, sentaks, semantik kavramları, hermeneutik ve retorik disiplinlerine de değinilmektedir.

İşlemin 3d olması, kredi kartı borcu ekstresine itiraz edilmemesi, kredi kartı borcunun ödenerek kredi kartı limitinin açılarak tekrar harcanması gibi durumlarda bankalara genelde bu talepleri reddetmektedirler.Milli Piyango İdaresi, sanal ortamda oyun oynatan bir sitenin karartılması istemiyle yargıya başvurdu. (2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuşolup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam vesonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğininyeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişilerhakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.91’de düzenlenen ve CMK m.90’a göre yapılan yakalama sonrasında cumhuriyet savcısının kararı ile kişinin geçici süre hürriyetinden mahrum bırakılmasına “gözaltı” denilmektedir. Madde incelendiğinde; yakalamanın suçüstü halleri ile sınırlı tutulduğu, kolluk tarafından gerekli tedbirler alındıktan sonra yakalanan kişiye yasal haklarının bildirilmesinin öngörüldüğü ve suçüstü hali ile sınırlı yakalama sonrasında kolluğun cumhuriyet savcısına bilgi verip emri doğrultusunda işlem yapmasının düzenlendiği görülmektedir. Madde uyarınca yakalananlar hakkında tatbik edilebilecektir.6 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanunun 6. Maddesi ile değişik CMK m.91/2’ye göre, “Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır”. Şu an için gözaltı tedbiri yetkisi cumhuriyet savcısına bırakılmıştır. Kamuoyunda “İç Güvenlik Paketi” adı bilinen yasa çalışmasında, gözaltı tedbirini uygulama yetkisinin istisnai olarak kolluk amirine de verilmesi amaçlanmaktadır.

(2) Gerçeğe aykırı belgedüzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleğimensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenenbelgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerinzararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması hâlinde, resmî belgede sahtecilikhükümlerine göre cezaya hükmolunur. (2) Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldanüç yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır. (3) Önemsiz tür ve miktardapatlayıcı maddeyi satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında,kullanılış amacı gözetilerek, bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Telefon hatları ilefrekanslarından veya elektromanyetik dalgalarla yapılan şifreli veya şifresizyayınlardan sahibinin veya zilyedinin rızası olmadan yararlanan kişi, altıaydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. İşlenmesi hâlinde, şikâyetüzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasınahükmolunur.

(3) Bu maddede tanımlanansuçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenliktedbirlerine hükmolunur. (3) Bu maddede tanımlanansuçların yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde,verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. (3) Bir ve ikinci fıkralardatanımlanan suçların hükümlü veya tutukluların muhafazasıyla görevli kişilertarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır. (2) İşlenmiş olan bir suçailişkin delil ve eserlerin başkaları tarafından saklandığı yeri bildiği hâldeyetkili makamlara bildirmeyen kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne görecezalandırılır. (4) Bu suçun işlenmesidolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerinehükmolunur. (2) Mağdur hakkında kovuşturmabaşlamadan önce iftiradan dönme hâlinde, iftira suçundan dolayı verilecekcezanın dörtte üçü indirilir. (4) Cebir veya tehditkullanarak, hile ile ya da çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi fuhşa sevkeden veya fuhuş yapmasını sağlayan kişi hakkında yukarıdaki fıkralara göreverilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır. (2) Örgüt üyesinin, örgütünfaaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin,gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi hâlinde,hakkında cezaya hükmolunmaz. (2) İmzalı ve kısmen veyatamamen boş bir kâğıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup dahukukî sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik hükümlerinegöre cezalandırılır.

  • İnternet tarayıcılarındaki çerez ayarları hakkında daha detaylı bilgi için aşağıda belirtilen linkleri inceleyebilirsiniz.
  • Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
  • (5) Birden fazla kişinintaksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur.

Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlanması halinde, verilecek ceza bir katı oranında artırılır. Bu suçtan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Ceza Kanununun uygulanmasında kumar, kazanç amacıyla icra edilen ve kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlardır.Kumar oynatma suçu için görevli mahkeme sulh ceza mahkemeleri kapatıldığından asliye ceza mahkemesidir. Maddesinde bulunan; “Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde özel veya kamusal bir zarar doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.” hükmüyle de 74. Maddeye aykırılık teşkil edecek davranışlar suç olarak düzenlenmiştir. 7258 sayılı Futbol ve diğer spor müsabakalarında paribahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanunun 5.maddesine göre Kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. 7258 sayılı Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanunun 5.maddesine göre Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarıyla bağlantılı olarak para nakline aracılık eden kişiler, üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Ancak kanunun bunca olumlu yönüne rağmen, kanun yolunu düzenleyen 3. Maddelerde, neredeyse tüm idari cezaları sulh cezaya yönlendirerek, Türk yargı sistemini ters yüz etmiştir. Çünkü Anayasamız dünyada geçerli olan iki sistemden birisi olan “yargı ayrılığı” rejimini kabul etmiştir[46]. Buna göre yargı örgütü yerel mahkemelerden temyiz merciine kadar adli yargı-idari yargı şeklinde iki ayrı organ olarak örgütlenmiştir.

Bu yazımızda; kolluğun, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatı olmaksızın sanal ortamda araştırma yetkisi ve bu kapsamda topladığı delillerin hukukiliği ile “aciliyet” ve “gereklilik” kriterleri kaleme alınmıştır. [63] Ceza Kurulu kararlarına itiraz mercii, Merkez Ceza Kurulu kararları hariç, bir üst kuruldur (Y. m. 80). İtiraz tetkik merciinin önüne gelen ceza kararı, onaylanması durumunda kesinleşmekte ve dolayısıyla kesinleşen karara bir daha itiraz edilememektedir (Y. m. 81). [49] GSGM döneminde, Şubat 2006 itibariyle, futbol branşı dışında, kulüp sayısı 7 bine yaklaşmış, lisanslı ve faal kulüp ferdi sporcu sayısı ile sporcu kartlı sporcu sayısı toplamı ise 1 milyon 200 bini aşmıştır. [40] Türk sporunun ilk kuruluşu olan TİCİ döneminde kulüp sayısı 16, sporcu sayısı da 827 iken, faaliyet gösterdiği 1936 yılına kadar kulüp sayısı 173’e, sporcu sayısı da 10 bin 75’e yükselmiştir. [32] Fuat Hüsnü, Reşat, Kemani Nuri, Fahri, Nurettin, Hafız Mehmet, Hafız Mustafa, Emcet, Tamburacı Osman Pehlivan ve Şevki’den oluşan takım ilk maçını Kadıköy Rum takımı ile yapmış, fakat 5-1 yenilmiştir. Maçın bitiminde, saray hafiyeleri Black Stocking futbolcularının Türk olduğunu anlayınca kimi oyuncuları yakalayarak sürgüne göndermiştir. Takımın kurucularından Fuat Hüsnü ise, bir faytona binerek kaçmayı başarmış, daha sonra ise hafiyelere yakalanmamak için, İngilizlerin “Kadıköy Futbol Kulübü”nde “Boby” takma adıyla futbol oynamaya devam etmiştir. Maddesine göre; uyarma, kınama ve üç maça ya da üç aya kadar oynamama cezalarına karşı Tahkim Kurulu’na başvurmak mümkün değildir. Disiplin kurulları karar verirken hakemlerin, yan hakemlerin, saha komiserlerinin, gözlemci ve temsilcilerin raporlarını esas almaktadır. Söz konusu raporlara ek yardımcı unsur olarak televizyon ve video kayıtlarından da yararlanılması mümkündür; ancak bunlar, sadece olayın disiplin yönüyle ilgili kanıt olarak kullanılabilir.

Yargı mensubu olan hakimlerin, savcıların ve avukatların aranması, kendi özel kanunları ile düzenlenmiştir. 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu m.88’de; ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü halleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakimlerin ve savcıların üstlerinin ve konutlarının aranamayacağı, bu zorunluluğa aykırı hareket eden kolluk görevlileri hakkında yetkili Cumhuriyet savcılığı tarafından genel hükümlere göre doğrudan doğruya soruşturma ve kovuşturma yapılacağı düzenlenmiştir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu m.58’de ise, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üstünün aranamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Maddesinde TFF; “(…) özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip, özerk (…)” nitelikleri ile tanımlanmaktadır. Bu tanım, idare hukukunun kabul ettiği kamu tüzel kişiliği-özerklik birlikteliğine tamamen uyumsuz bir görünümdür. Şöyle ki; maddedeki tanımlamadan TFF’nin bir tüzel kişilik olduğu, ancak bu tüzel kişiliğin, TFF’nin aynı zamanda özel hukuk hükümlerine tabi kılınması karşısında “özel hukuk tüzel kişiliği” olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Mevcut hukuki yapısı ile TFF, “özel hukuk tüzel kişisi” sayılmasına (kamu tüzel kişisi sayılmamasına) karşın, Türkiye Cumhuriyeti İdare Teşkilatı içinde yer alan kamu tüzel kişilerinden kamu kurumlarının özerkliğini aşan (hatta kimi durumlarda onlarla kıyaslanamayacak ölçüde geniş) yetkilerle donatılmıştır. Üyelerinin ve meslek mensuplarının geleceklerini güven altına almak, kısa vadeli kredi ve benzeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla vakıf, sandık, kooperatif kurmak veya mevcutlarına katılmak. (2) Tıbbî zorunluluk bulunmadığı hâlde, rızayadayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunudüşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Budurumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir yıla kadarhapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Bu hükme göre araç veya mütemmimlerini bırakma fiili cezalandırılmış olup, belediyelerce bu araç-gereç için toplama yeri ve takvimi öngörülmemiştir. Bu haliyle yasanın eksik olup, “belediyenin ilan ettiği yerler dışında” bırakanlara ceza verilmeli ve belediyeye de görev yüklenmeliydi. Bu sebeple cezada hukuka aykırılık olmasa bile kaldırma masraflarının istenilmesinde bu husus dikkate alınabilir. Suçun oluşması için bu unsurlar gerekmekte olup, buradan yetkili makamların “açık ve yazılı” izniyle yukarıda belirtilen işgal halinin olabileceği ve suç oluşmayacağı sonucuna varıyoruz. Ancak böyle durumlarda bazen işgalci için olmasa da yetkili makam için suç oluşabilir. Örneğin, bir inşaat sahibine 10 günlüğüne belli sınırlar içinde kum yığma izni verilmesi, toplumun hakkını ihlal etmeyebilir hatta zorunluluk olabilir. Ancak aynı birim A şahsına süresiz olarak arabasını dükkanının önündeki kaldırıma parketme izni verirsi, bu izin araç sahibi için suç oluşturmasa da yetkili makam için suç oluşturabilir. Yasada, ceza verecek merci açıkça zabıta olarak belirlenmiş olup, belediyenin yetkisi tartışmasızdır. “Balyoz” adı ile bilinen davanın Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı verip yargılamanın yenilenmesi suretiyle başlayan kısmında 236 kişi delil yetersizliğinden ve Yargıtay’dan bozulup gelen kısmında ise, yakalama kararı infaz edilemeyen bir kişinin dosyası tefrik edilip, iddiaya konu suçu işlemedikleri gerekçesiyle 63 kişi beraat etti. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Millete ve Devlete karşı işlenen suçlar” başlıklı Dördüncü Kısmının “Kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı suçlar” başlıklı Birinci Bölümünde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu, ancak görevinden kaynaklanan yetkilerini kötüye kullanan kamu görevlisi tarafından işlenebilir. Yargı mensubu olan hakim ve savcıların bağımsızlık ve tarafsızlıklarının esaslı dayanağını özlük hakları ve mesleki güvenceleri oluşturur. Ancak Ülkemizde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, genelde sözlerde ve hatta yazılı metinlerde kalır.

Buna göre; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından, Yargıtay ceza dairelerinden birisinin kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, ilgili kararın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda değerlendirilmesi için “olağanüstü itiraz” yoluna başvurulabilmektedir. Bu yazımızda; suçun manevi unsurlarından olan olası kast ve bilinçli taksir hakkında kısaca bilgi verilecek, sonrasında, haberlere ve sosyal medyaya yansıyan iki örnek olay kapsamında olası kast bilinçli taksir değerlendirmesi yapılacaktır. Uluslararası Hukuktan kaynaklanan istisnaların başında diplomatik dokunulmazlık gelir. Yabancı bir ülkede bulunan gönderen devletin elçiliğinde kendi devletini temsil suretiyle görev yapanlar diplomatik dokunulmazlıktan yararlanırlar. Bu dokunulmazlığın amacı; diplomatik temsilcilerin görevlerini, kabul eden ülkede herhangi bir baskı veya müdahaleye uğramadan yerine getirmelerini sağlamaktır.

Millet, bu yolla dürüst yargılamanın yapılıp yapılmadığını ve adaletin gerçekleşip gerçekleşmediğini görür. Çalışmamızda, uygulama sıklıkla ihlali gündeme gelen gerekçeli karar hakkı ele alınmaktadır. İnsan hayatını, kamu düzenini ve esenliğini tehdit eden bir virüs türü olan Kovid-19’ün yayılması, yüksek sayıda can kayıplarına neden olması ve hayatın olağan akışını büyük ölçüde etkilemesi nedeniyle uluslararası pandemi ilan edilmiş ve bu ciddi sağlık sorunun çözümü için tedavi, en önemlisi de aşı çalışmalarına hızla başlanmıştır. Aşı üretimi konusunda çalışmalar yapan birçok şirket güvenli ve etkili olduğunu iddia ettikleri aşıları piyasaya sürmüş veya sürmeyi planlamaktadır. Bu yazının kaleme alındığı tarihte Birleşik Krallık vatandaşlarını aşılamaya başlamış, diğer ülkelerde bu yolda önemli mesafeler kat etmiş olup, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı da aşı ithali ile ilgili girişimlerde bulunmuştur. Bu yazıda; özellikle hükümlünün, tutuklunun ve ilgisi oranında da şüpheli veya sanığın beden veya vücut çukurlarının aramasından bahsedilecektir. Bu aramalar; kimi zaman güvenlik için olurken kimi zaman da güvenlikle birlikte veya bağımsız olarak delil elde etmek amacına hizmet edebilir. Nitekim Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.75 ile 76’da öngörülen beden aramasında maksat, soruşturma ve kovuşturma ile ilgili delil elde edilmesidir. FETÖ/PDY tarafından gizli haberleşme programı olarak kullanıldığı kabul edilen “ByLock” ile ilgili kararların kamuoyuna yansıdığı ve bu karar üzerinden “ByLock” programının delil değerinin ve gücünün tartışıldığı görülmektedir. Sahtekarlık suçları 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu′nun İkinci kitabının “Ammenin İtimadı Aleyhine Cürümler” başlıklı Altıncı Babının “Evrakta Sahtekarlık” isimli Üçüncü (m.339 ila m.349), “Hüviyet Cüzdanı ve Nüfus Tezkeresi, Pasaport, Ruhsatname, İlmühaber, Şahadetname ve Beyannamelerde Sahtekarlık” başlıklarında Dördüncü (m.350 ila m.357) Fasıllarında düzenlenmiştir.